İsrail‘in Gazze sivil halkına karşı sürdürüdüğü savaş bütün şiddetiyle yedi gündür devam etmektedir. Medyada, genellikle İsrailin lehine yanlı bir tutum sergileyen ve İsrail siddetini dolaylı olumlayan haberlerle karsilasiyoruz. Bilgisizlestirmeye karşı otantik haber ve olayların mağdurlarının dolayısız değerlendirmelerini sunabilmek için bu bilgileri düzenli olarak yayınlamayı düşünüyoruz.
Gazze‘deki arkadaşımızdan elde ettiğimiz ilk bilgilerin bir özetini sunuyoruz:

• Yüz İsrail F-16 uçağı Gazze‘yi gece ve gündüz bombardımana tutuyor. Bu saldırılar, roketlerle donatılmış insansız hava araçları ve Apache helikopterleriyle desteklenmektedir. Bu araçlar ölümcül yükler taşımaları dışında halkı psikolojik terröre tabi tutmaktadırlar. İsrail hava kuvvetleri ise denizden saldırılarına devam etmektedir. Aralıksız bir bombardıman sözkonusu.

• Rafah dışında bütün Gazze’ye elektrik İsrail’den ulaştırılıyor. Elektrik santrallerini tekrar harekete gecirmek için ise ambargo sırasında bile tükenmiş olan petrola ihtiyac duyulmaktadır. Su ve elektriğe ulasmak son derecede zorlaşmıştır. Yemek pişirme ve isinma imkanlari yok denecek kadar azdir. Bu siralar en soguk mevsim yasaniyor gazzede. Hava 8 derece ve yagmur yagiyor. Halk yardim malzemesine muhtac, fakat bunlarin ulastirilmasi engellenmekte.

• Misir siniri simdiye kadar odugu gibi hala kapali tutlmaktadir.

• Israil, özellikle aclik ceken halkin muhtac oldugu seyler ulasmasinin tek yolu olan Misir’a acilmis tünnellerin oldugunu tahmin ettigi yerleri bombalamaktadir.

• Israil bombardimanin yani sira psikolojik savas da uygulamaktadir. Israil savas bakanligi aktivistlerin ve sehitlerin ailelerini arayip, onlari evlerinin bombalanacagini, evlerini terketmelerini söyleyerek tehdit ediyor. Resmi söylemde bunlar sivil halki önceden uyarma olarak pazarlanmaktadir. Gercekte ise bunlar sivil halki ürkütme cabalaridir. Moral bozmak icin bildiri kagitlari atilmakta, El-Aksa radyosu ve filistin medyasinin frekanslari bozulmaktadir.

• „Ic cephe“ ¬- yani halkin morali - „bir duvar kadar güclü“: aclik, susuzluk, uykusuzluk, elektiriksizlik ve bomardimanlarla sürekli hayati tehlike altinda olma sartlari düsünüldügünde insanlar cok cesurlar ve dayanisma icindeler. Halk direnisin arkasinda duruyor.

• Halkin kacabilecegi, savas siginagini birakin bodrum bile yok. (kum üzerine kurulu oldugundan genelde Gazze’de evlerin bodrumu bulunmamaktadir.)

• Bütün altyapi bombalarla yok edildiginden, simdi özellikle evler hedef alinmaktadir.

• Gaza Üniversitesi, okullar, belediye binalari, polis karakollari, hükümet binlari, itfaiye ve bütün alt yapi bombalandi.

• Itfaiye ve ambülans gibi sivil hizmetler herseye ragmen hala iyi islemektedirler, ama mütecaviz gücün hedefi olmaktadirlar.

• Cogu Filistinli‘nin, Israil‘in kara harekati taburlarinin cok iceriye kadar girecek olmalarindan korkulari yok. Genel fikir söyle: askerler bütün Gazze’nin tüneller ve mayinlarla döseli oldugundan korktuklarindan dolayi, tanklardan cikmaya cesaret etmezler.

• Ilk saldiridan sonra Rafah’da bir mezarlik oldu ve 70.000 insan tarafindan ziyaret edildi.

• Arkadasimiz hergün bir sürü mezari ziyarete gidiyor, cünkü birsürü arkadasi ve akrabasi öldürüldü. Onun ailesi de israil ordusu tarafindan evi terk etmeleri gerekcesiyle arandi, fakat onlar bunu reddettiler.

• Arac gerec eksikliginden bir cok enkaz altinda kalanlara vaktinde ulasilamiyor.

• Bombardimanlarin cocuklar üzerinde etkisi olaganüstü yikici, cocuklar en agir travmatize olanlar.

• Sadece Gazze’de degil, Bati Seria ve 1948’de isgal edilmis bölgelerde de insanlar ilk saldirinin ardindan caddelere döküldürler.

• Eylemlerin talepleri Gazzenin direnisinin talepleriyle örtüsmektedir: Hemen kayitsiz sartsiz ateskes, siddetin sonlandirilmasi, ekonomik ambargonun kaldirilmasi ve gazze sinir kapilarinin acilmasi talep edilmektedir.

• Bütün direnis gruplari beraber savasiyorlar, bu mücadele sadece Hamas‘in degil bütün Filistinliler’in mücadelesi. Isgal gücüne karsi direnmek filistin halkinin uluslararasi hukuk baglaminda hakkidir.

• Hamas seferberlik ilan etti. Israil’in tahmini de 30.000 - 40.000 savasci oldugu dogrultusunda. 40 kmlik menzili olan roketler firlatilmaktadir, roketlerin biri 56 km öteye ulasmistir. Bunlarla 208 yerlesim yerine ve sehire ulasiliyor. Eger kara harekati baslamazsa, bu roketler disinda bombardimana karsi hicbir direnis imkani yok.

• Israil bugüne kadar hedeflerinden hicbirine ulasamadi. 27 Araliktaki sürpriz saldirisi bile kendisini vurmustur. Siyonistler, ilk borbardimanlarla direnisi % 60-70 kirabileceklerini umuyorlardi, basaramadilar. Halkin direnisi, olaganüstü tepkisi ve israrla metaneti, siyonistlerin planlarini yerle bir etti. Bu anlamda, Israil’in Lübnan’da Hizbullah’a karsi yenilgisi Gazze’de tekrarlanabilir. Livni’nin Sarkozy’e ziyareti de Israil’in bir cikis yolu aramasinin göstergesi, cünkü simdiye kadar kitlesel yikim disinda bir basari gösteremedi.

• Israil‘in plani, Filistin’de, bagimsizliktan ve evlerine geri dönme taleplerinden vazgececek isbirlikci bir devlet dairesi olusturmaktir. Sadece Filistin sorusunu degil ayni zamanda Arap rejimlerinin isbirligini de icine alan bu yatistirma stratejisi, Iran’a karsi baslatabilecek bir saldirinin hareket noktasi olarak islev görebilcektir.

• Dünya cemiyeti de geri durusundan ve basarisizligindan dolayi elestirilmelidir. BM , Avrupa ve ABD’nin engellemelerinden dolayi, simdiye kadar hicbir ateskes saglayamadi. Ayrica Gazze’de halkin basina gelen aclik felaketinden de Bati sorumludur. Yaklasik 3 yildir Gazze’ye karsi ekonomik ambargo devam ediyor, halk saldirilardan önce de elektirik, su, yiyecek ve ilac yoklugundan dolayi eziyet cekiyordu.

• Bati medyasinin haberlerinin aksine Filistin halki icin bu saldiri bir savas degildir, sivil halka karsi düzenlenen vahsi ve katiksiz siddettir.

• Öldürülenlerin sayisi persembe günü 420’ye cikmistir, 2070 yarali olmustur. Ölü filistinlerin yaklasik tamami sivil kisilerdir.

Cuma günü son gelismeler: Ölü sayisi 434‘e cikmistir. Ayrica Rafah‘ta bir havalimani bombalanmistir. Israil Gazzeye muhabirleri birakmiyacagina ilan etmistir, ki bununla Israil sansürü yogunalstirarak, savas suclarini dünya kamuoyu karsisinda gizlemek istemektedir.